Konumun hakkı

Şerif Ali Tekalan
Yayınlanma Pazartesi, Aralık 1 2025
2012 yılında Fatih Üniversitesi’nde rektörken, öğrenci kulüplerinden birisinin davetiyle üniversitemize gelen, rahmetli 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın bakanlarından, Tınaz Titiz’le görüşmüştük. Zeki ve araştırıcı bir şahsiyet olan Tınaz Titiz öğrencilere, vereceği konferansla ilgili bir misali anlatmıştı. ‘’Ben dolmuş ve otobüs gibi sık sık toplu taşıma vasıtalarına binerim, etrafı gözlemlerim, halkın kendi arasında ne gibi konuları gündem yaptıklarına bakarım.
Yine bir seferinde bir dolmuşa bindim. Hemen şoförün arkasındaydım. O günlerden bir süre önce, Emlak Bankasının genel müdürü Engin Civan‘ın çok büyük yolsuzlukları yakalanmıştı ve kendisi de hapse atılmıştı. Bir ara dolmuş şoförüne; “sen Engin Civan olabilir misin? “dedim. Şoför de bana; “Engin Civan kim, ben kim. O bir bankanın genel müdürü, ben ise bir dolmuş şoförüyüm. Ne onun gibi olabilirim, ne de onun gibi yolsuzluk, hırsızlık yaparım“ dedi. Ben de; “evet olabilirsin “deyince o da bana ‘’nasıl yani?’’ dedi.
Ben ona; “arka sıralardan bir yolcu sana dolmuş ücreti olarak, bozuk parası olmadığından dolmuş ücretinden fazla bir para gönderir. Sen de iradi olarak hemen onun kalanını vermezsin. İyi ve dürüst bir insan da değilsen, yolcu, iki üç durak sonra bunu unutur, gerisi de bende kalır’’ diye düşünebilirsin. İşte eğer böyle yaparsan sen de kendi çapında ve konumunda bir Engin Civan olursun “demişti.
Şoför bana ‘’çok haklısınız efendim ve çok doğru bir tespit’’ demişti. Tınaz Titiz de daha sonra anlatacağı diğer konuları öğrencilerle paylaştı, onların sorularını cevaplandırdı.
Rahmetli Turgut Özal’ın birlikte çalışmak için seçtiği insanların çoğu bu şekilde zeki, didaktik ve çalışkan insanlardı.
İşte bu yaşanmış örnekte olduğu gibi, resmi devlet dairelerindeki sorumlular dahil, özel ve resmi her kurum ve kuruluşta çalışan her seviyedeki insanlar, benzeri yolsuzlukları yapabilirler.
Toplumları oluşturan fertlerin, aile içinde daha

