Bülent Arınç’a açık mektup
Sn. Bülent Arınç,
Dün, Babacan hakkında teröre yardım soruşturması yürüten savcıya çağrı yaptınız ve uyarılarda bulunup “aklını başına al” dediniz. Ben de bu uyarınızdan cesaret alarak size bir mektup yazmaya karar verdim.
Ben sizin bir meslektaşınızım. Avukatım yani. Ama Türkiye’de duruşmalara giremiyorum, çünkü hakkımda yakalama kararı verdi savcı Hasan Yılmaz. Ofisi kapatmak zorunda kaldım. Şimdilerde mağdurlara hukuki destek veriyorum. Bu insanlar paralı müvekkiller değil. Bebeğiyle tutuklu kadınlar var, hasta tutuklular var, kocası tutuklu kendisi çocuklarla dışarda mücadele veren kadınlar var. Evine ipotek konulmuş, bankadaki parasına el konulmuş kişiler. Bazılarının anası babası Cumhurbaşkanı’nın çağrısına uyup sırt çevirdiği için bir de aileden darbe yemişler. Kimi yakınlar da kendi başlarına bir şey gelmesin diye yan yana gelmeye dahi korkuyor bunlarla.
12 Eylül sanıklarının avukatlığını yaptığınızı anlatmıştınız televizyonda. O zamanlar tutukluların avukatlığını yapmak riskli değildi. Bu süreçte hedefteki kişilerin avukatlığını yaparsanız, polisin “sıra sende, ayağını denk al” muamelesine maruz kalıyorsunuz. İfade için emniyete girince muhatap olduğunuz polis önce bir “avukat hanım/bey, ne yapacağınızı biliyorsunuz” der. Bunun anlamı açıktır : Sanık’ı itirafçı olması için ikna et..! Size biçilen görev budur yani. Biçilenin dışında farklı bir tavır gösterip ağzına ne gelse konuşursan, hele hele hukuka aykırı delilden, masumiyet karinesinden, suçta ve cezada kanunilikten, suçların şahsiliğinden bahsedersen bir gece ansızın Soylu’nun adamları adreslerinizi basıp, sizi de yaka paça alır götürürler. Sebep mi? Sebep bir muamma işte, orası çok soyut. Avukatlıktan biriktirdiğiniz 3-5 kuruş da “evinde himmet parası ele geçirildi” diye AHaber’e malzeme olur. Sonra gel de “suçu olmasa kapısına polis gelmezdi” diyen akrabalara laf anlat. Geçen yıl bu so
YAZARIN SON YAZILARI
EN ÇOK OKUNAN HABERLER

