Ruhunu kiraya verenlerin büyük dramı!
“Çünkü entelektüel ihanet, bir ruh hali değil,
karakterin dökülüş biçimidir.”
(Paul Auster)
‘Kolektif Narsizm’ diye bir şey var sevgili okur. Totaliter her rejimde topluma hâkim olan bir illet bu. Başta 28 Şubat olmak üzere, her darbe döneminde baş tacı edilmiş olan bir hastalıktan bahsediyoruz. Bugünlerde ise belki Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir şiddet ve yaygınlıkta, üstelik dindarlık, vatanseverlik, kahramanlık kisvesiyle yapılıyor bu.
Meltem Cumbul isimli sanatçımız, popülaritesini sanatından değil, PR’ından alan ve sanattan ziyade ahbap yaren ilişkileriyle kendine kariyer inşa etmiş kişilik. Bu hanım kızımız Adana festivalinde sunuculuk yaparken, ödül için sahneye gelen Semih Kaplanoğlu’nun uzattığı eli sıkmamış. Kendince protesto etmiş.
En hafif tabiriyle nezaketsizlik olarak nitelendirilebilecek olan bu terbiyesizliğin hem PR hem de kariyer planlaması açısından farklı boyutları olduğundan eminim. Ancak bu konuları deşmenin Cumbul’dan başka kimseye zerre kadar faydası olmadığını düşünüyorum. Haddizatında Sayın Cumbul’un Erdoğan’ı desteklediği için kızdığı ve protesto ettiği Kaplanoğlu’ndan çok bir farkı olmadığını, ona el uzatmayı reddederken, bir süre önce kendisinin bizzat Erdoğan’ın elini sıktığını biliyoruz. Keza Kaplanoğlu da PR konusunda aşağı yukarı aynı düzeyde Cumbul ile. O nedenle bu meseleyi uzattıkça uzatıyor. Aklı başında ve kalıbının insanı olsa, şimdiye işine bakmıştı çoktan.
Meselenin, yetenek, düşünce, sanat, protesto ve samimiyetle uzak yakın alakası yok anlayacağınız. İki taraf da samimi değil, iki taraf da, tüccar…
Aklı sıra tavır alıyor, duruş sergiliyorlar…
Bir çarpıklığı başka bir pespayelik ile kapat
YAZARIN SON YAZILARI
EN ÇOK OKUNAN HABERLER

