Muhteşem Birliktelik

2010–2011 Sezonunun ardından oluşan tablo ve içine düşülen durumun ardından gelinen bu nokta için söylenebilecek tek şey “muhteşem” olsa gerek… Kaotik bir ortamın ardından kulübün başına geçen Ünal Aysal ve ekibi amiral gemisi batmış olan bir camiayı ayağa kaldırdı… Başkanlığa seçildiği gün Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonunda teşekkür konuşması için kürsüye çıkan Ünal Aysal, camiasına şöyle seslenmişti: “Kulübümüzü layık olduğu yere taşıyacağız. Size bir tek söz verebilirim. O da başarı, başarı, başarı”dır. Bunun için ne gerekiyorsa yapıldı. Gün geldi susuldu, gün geldi masaya yumruklar vuruldu. Gün geldi kan kusup kızılcık şerbeti içildi. Yönetimi ile profesyonelleri arasında adeta mekik dokudu, tam bir köprü oldu. Başarısız olduğuna inandığı hiçbir isme vefa göstermedi. Bir çırpıda Oktay Mahmuti ile yollarını ayırdı. “Hiçbir projeme aşık olmadım” diyerek herkesten vazgeçebileceğini gösterdi. Fenerbahçe’nin gerisinde kaldığı söylenen Galatasaray’ı, Aykut Kocaman’ın deyimi ile “saha içinde ki ve saha dışında ki Galatasaray’ın, son iki sezondaki gücü ile baş etmek mümkün değil” noktasına getirdi. Ancak bütün bunları yaparken en büyük yardımcınız “eleman” Fatih Terim oldu. Amiral gemisinde o vardı. Fırtınalı günlerde gemiyi sağ salim limana o yanaştırdı. Kendisine yapılan haksızlıklara Galatasaray camiası için dayandı. “Eleman” olmayı içine sindirirken adeta dağılmakta olan bir ailenin, çocukları için katlanmak zorunda olduğu duruşu sergiledi. Yuvayı dağıtıp gitmedi. Sonuna kadar bekledi. Ve bu güzel tabloda bulunmayı en az sizin kadar hak etti. Özetleyecek olursak zorlu süreçler hep birlikte başarı ile geçildi. Birliktelik muhteşemdi. Tebrikler Ünal Aysal, tebrikler Fatih Terim, tebrikler Galatasaray ailesi… Şampiyonluk hayırlı olsun! Salih Haşimoğlu