Yarım Başörtülü Küçük Kız
Allah bir daha o günleri göstermesin, 1998 yılında özel bir okulda İngilizce öğretmeniydim.
Ders aralarında bahçede koşuşturan çocukları seyrederdim.
Koca koca çocukların arasında düşe kalka oynayan altı, yedi yaşlarında küçücük bir kız çocuğu vardı. (Ne yaparsınız! Sekiz yıllık sorunlu eğitim…)
Kafasının yarısını örten başörtüsüyle bir o yana bir bu yana koşar dururdu.
Arada bir örtüsünü başının önüne doğru çekse de az sonra yine eski haline dönerdi. Başörtüsü kafasının arkasında sarkarken koşan o haliyle o kadar sevimliydi ki bahçede yalnız ona bakardınız.
Bazen bana doğru koşar, dizlerime sarılır; sonra tekrar arkasından sarkan başörtüsüyle koşarak oynamaya devam ederdi.
Bir gün yine bahçedeyken küçük bir kız çocuğu heyecanla koşup dizlerime sarıldı. Tanıyamamıştım. “Sarılmak yoook.” demek için eğildiğimde, yarım başörtülü kız olduğunu ama başörtüsü olmadığı için onu tanıyamadığımı farkettim.
Okula müfettişler gelmiş…
“Öğretmeni ona başörtüsünü takamayacağını söylemiş”
…O da demiş ki:
“Ama annem icin veydiii!”
Annesi izin vermiş.
…
YAZARIN SON YAZILARI
EN ÇOK OKUNAN HABERLER

