Afrika'ya gelin

Savaşta bile bir hukuk vardır ve kurallar işler. Ama görüyoruz ve hakkal yakin yaşıyorsunuz ki Türkiye’de bugün bir hukuktan, anayasadan, kişisel haklardan, iş ahlakından ya da mülk edinme hakkından söz etmek mümkün değil.  Görünen o ki malum birileri gözüne güzel görünen her şeye bir gün el koyacak. 

Bugün bunlar cemaat perdesiyle yapılıyor olabilir. Ama biliyoruz ki bu sadece bir öncelik sırası. Dün eleştiri yapan medyayı susturmak öncelikliydi, bugün Türkiye’nin en büyük vergi mükellefleri arasında yer alan Kaynak Holding. 

Cemaatin medyası ve şirketleri bittikten sonra... 

Bu iştahı ne Koza Grubu doyurur, ne Samanyolu, ne de Kaynak Holding. Yüzyıllar önce Afrika’daki dikta rejimlerinde yaşanan süreci Türkiye şimdi yaşıyor. Bakın Afrika’nın en zenginlerine... 

Kabilecilikten devletleşmeye geçiş sırasında en güçlü kimse kral olmuş. Kendisi başta olmak üzere  karısı, çoluğu çocuğu, eşi dostu, hısım akrabası, nereyi, hangi araziyi beğendiyse, hangi binada oturmak istedilerse de sorgusuz sualsiz oralara el konulmuş. 

Kim Türkiye’nin bugün yaşadığı durumun Afrika’nın yüz yıl önce geride bıraktığı dönemden farklı olduğunu söyleyebilir?

Birinin hedef göstermesiyle şirketlere, bankalara, medya kuruluşlarına el konulmuyor mu? Ülkede iş yapmak isteyenler, bedelini birilerinin çocuklarına yüklü miktarda bağışlar yaparak ödemek zorunda kalmıyorlar mı? Çocuklar beğendikleri arazileri, binaları bila bedel servetlerine eklemiyorlar mı?

Sırası gelen, yolu onlarla kesişen herkes bir gün bu güç ve para hırsının kurbanı olacak. O yüzden gelin başkalarının çocuklarına-arkadaşlarına, şakşakçılarına-yardakçılarına, atadıklarına- doğuştan akrabalarına fabrikalar, büyük şirketler, güzel binalar yapmayın. Bugün bana dokunmuyor deyip hesapsız davranmayın. 

Gelin etrafınıza bakmaya başlayın,