İftiralar ve Meryem

Bu hikayemizin kahramanı Meryem bir eğitimci. O'nunla çok sıcak bir ortamda tanıştım. Gördüğüm kadarıyla eğitimi sadece iş olarak benimsememiş, hayatı ile içselleştirmişti.

Bulunduğu yerde de bu özelliği itibariyle hep faydalı bir şeyler yapmak adına çalışıyor. Ve bu durum sanki O'nu hayata bağlıyor. Meryem ile hikayesini konuşurken sesi titriyor sanki yaşadıklarını tekrar tekrar yaşıyordu. Meryem'i o şekilde görünce sormaktan vazgeçtim, sadece O'nu dinledim.

Ve Meryem anlatmaya başladı.

Anadolu'nun küçük bir şehrinde, bir eğitim kurumunda çalışıyordum. Evli ve bir çocuğum olmasına hatta hamile olmama rağmen vaktimin çoğu öğrencilerle kurumda geçiyordu. Ama bu mesaiyi ben seve seve yapıyordum. 

Adına 15 Temmuz denilen o korkunç gece, ben eşim ve eşimin ailesi, tatil için benim ailemin yanında buluşmuştuk. 

Haber televizyonlara düşmüş, biz de endişeli bir şekilde ekranın karşısında korku ve hayretler içinde izliyorduk. Haberler geldikçe ülkem adına üzülüyor ne olduğunu bir türlü anlayamıyordum.

Daha şaibeli olayın üzerindeki sis bulutları dağılmadan suçlular ilan edilivermişti bile. Her bir yandan bu gecenin suçluları olarak bizler işaret ediliyorduk. Ailem de herkese gibi bu haberlerden oldukça etkileniyorlardı. 

Babamın haberleri dinledikçe ve misafir olan eşimin ailesinin yanında bana dönüp de "En sonunda bunu da yaptınız”, demesini bir ömür boyu unutamam.

Olayların akabinde ben ve eşim diğer arkadaşlarım gibi işimizden atılmıştık. Babamın takındığı düşmanca tavırlardan dolayı orada kalmamız artık imkansız hale gelmişti. Biz de eşimin memleketine taşınıp etraftan bulduğumuz borç para ile küçük bir dükkan açtık.

<

YAZARIN SON YAZILARI

EN ÇOK OKUNAN HABERLER