Cezaevinde Acı Kayıp ve Meryem

Bu yazımızın kahramanı Meryem, bir sağlık çalışanı. Bir aileye ziyaretimizde tanıdım onu. Mütebessim çehresi ve mütevazi halleri zaten bir Meryem olduğunu ispat ediyordu. Ben sordum o anlattı. Anlattıkça kimi zaman ağladı kimi zamansa değişik hülyalara kendini saldı.... 

İşte kendi dilinden hikayesi:

Hayatımın en güzel günleri, çok sevdiğim işimi yaptığım zaman dilimleriydi. Çünkü insanların mutluluklarına şahit oluyor, ve buna vesile olmaktan ben de mutlu oluyordum. Kadınların anne olmasına yardımcı oluyor, bir nevi bu özel duyguyu onların sayesinde ben de yaşıyordum. Uzun zamandır evli olmama rağmen daha anne değildim. Ama kendimi bir çok bebeğin annesi sayıyordum.
Hayatımız bu seyirde devam ederken birilerinin lütuf, benimse soykırım olarak nitelendirdiğim olaylar silsilesinde bulduk kendimizi. Bir gecede hayatımız değişti. Bir gecede insanların bize bakışı evrildi. Bir gecede hayal bile edemeyeceğimiz zulümler gerçekleşti. O korkunç geceden sonra polisler kapımıza geldi. Daha ne olduğunu anlamadan apar topar gözaltına alındım. Anlamsız sorular altında, ilginç suçlamalarla 5 gün gözaltında kaldım. Bu esnada uzun zamandır duasında bulunduğum bir duygunun heyecanını yaşıyordum. Anne olacaktım. Hep diğer insanların mutluluğuna şahit bulunduğum o hissin, gerçek sahibi olacaktım. 
Ama…
Gözaltı sürecindeki stresten, endişe ve korkudan dolayı maalesef bebeğimi kaybettim. Süreç bana en büyük ve en önemli kaybımı bu şekilde yaşatmış oldu. Süreç bir kadının tatmak isteyeceği en güzel duyguya acımasızca ve haksızca engel oldu.
Süreç daha dünyaya gözünü açmaya fırsat bulamayan masum bebeğimin katili oldu. 
Sonrasında beni serbest bıraktılar. 
Ne göz altına alınmama ne de serbest bırakılmama bir türlü anlam veremedim.
Özgürlüğüme kavuşmuş olsam da maalesef bebeğimi k

YAZARIN SON YAZILARI

EN ÇOK OKUNAN HABERLER