İşkencecisinin beynini patlatan insanlar


 İkna öyle bir kuvvettir ki, ona karşı koymaya kalkışan kişinin beynini patlatır. Hicr Suresi doksan dördüncü ayet bu noktanın altını çizer. Peygamberimize, “Sen müşriklere aldırış etmeden, emrolunduğun şeyi açıkça duyur. O alaycılara karşı biz senin yanındayız. Onlar ilerde anlayacaklar.” derken “Fesda’” kelimesi seçilmiştir. “Fesda’” parçalarına ayırmadan, testere ile bir şeyi ortadan ikiye bölmek demektir. Bu kelimede baş ağrısına tutulmak da vardır. Yani bu ayet, hakkı öyle bir ifade et ki, batıl bütün cüzleriyle ayrılsın gitsin. Hakka karşı koymak isteyenlerin aklı çaresizlikten çatlayacak hale gelsin, der.

 

Sözün hakkını veren çıkarsa, karşı tarafa lafügüzaf kalır. Sözü bitenler ciddiyetten uzaklaşır, dalga geçmeye başlarlar. Eger kuvvetliyseler, beyin olarak yenilince kaba kuvvetle galip gelmeye çalışırlar. Yani kendilerini minder dışına atarak yenilgiden kurtulacaklarını zannedenler. Ama bu kaçış bir çare değildir.

 

***

Efendimize sözle mukabele etmekten ümidi kesilen müşrikler Haşimoğullarına boykot uyguladılar. Yani önce kaba kuvvete başvurdular. Sıkıntı had safhadaydı. Sonra kendilerine göre çok cazip bir teklifle Ebu Talib’e geldiler.  “Söyle O’na” diyorlardı, eğer kral olmak istiyorsa başımıza kral yapalım. Servet istiyorsa aramızda mal toplayalım, en zenginimiz olsun… vs.

 

Arap dahileri havuç-sopa düzeneğini kurmuşlardı. Bir tarafta açlıktan kıvranan ve Mekke’den dışlanmış kabilesi vardı Hz. Peygamberin. Kimse selam bile vermiyordu. Paraları ile ekmek alamıyorlardı.Çocuklar açlıktan ağlıyordu. Diğer tarafta ise cazip bir teklif! Bu teklifi duyan Haşimoğullarının “Kabul et ve bizi bu rezil durumdan kurtar.” baskısı uyguladığına dair bir bilgim yok. Ama Efendimizin cevabı herkesin kulağına küpe oldu o günden itibaren: Vallahi amca, güneşi sağıma, ayı da soluma koysalar, ben yine vazgeçmem.

 

Efendimiz bu azim ve kararı ile o sıkıntılı ortamı Mirac’ın vesilesi kıldı. İmkan alemini aştı, Sirdetü’l-Mü

YAZARIN SON YAZILARI

EN ÇOK OKUNAN HABERLER