Zamanla Yüzleşmek

Ertuğrul İncekul
Yayınlanma Salı, Kasım 25 2025
Günümüzde tüm değerler ve imajlar hızla ambalaj değiştirebiliyor. Makyavelist düşünce olabildiğince pragmatist ve acımasızca hayatına devam ediyor; insanları ve halkları algılarla yeni yazılan senaryolara inandırmaya devam ediyor. Bir zamanların diktatörleri, suçluları veya kanun kaçakları gün geliyor kahramanlar olarak bize sunuluyor ve inanmamız bekleniyor. Ya da gerçekten şartlar değişiyor; daha doğrusu hakikatin yüzü ve doğru bildiklerimiz makyajla farklı yüzlere evriliyor. İşte dünya konjonktüründe üç örnek: Bir zamanlar başına 10 milyon ödül konulan, şimdilerde kahraman olarak sunulan Suriye geçici devlet başkanı Ahmed Eş-Şara. Bugünlerde Rusya ve Çin’in stratejik ortağı, Kim hanedanının oğlu, diktatör Kuzey Kore Başkanı Kim Jong-Un. Elli yıla yakın süren silahlı mücadelenin ve örgütün başı olup 1999’da Kenya’da yakalandıktan sonra siyasi bir aktöre dönüşen ve şimdilerde müzakerelerin merkezindeki isim hâline gelen Abdullah Öcalan. Sonuç olarak dün suçlu, zalim, despot denilen insanlar özellikle Doğu toplumlarında gün gelir kahraman oluverirler ya da devran onlara muhtaç hâle getirebilir. Bazen de tam tersi olur ve toplumun en itibarlı insanları hain ve kanun kaçakları ilan edilebilirler.
O zaman ne yapmalıyız? “Dünyanın çivisi çıktı” veya “Biz
yanlış zamanda doğduk” gibi laflar etmenin hiçbir faydası yok. Bu çağda ve bu
zamanda doğduk ve yaşıyoruz. Önemli olan; geçmişe bakıp dersler çıkarmak ve
geleceğe dair planlar yapmaktır. İnsan, gereksiz yakınmalarla ömrünü
tüketmezse bu kabiliyete sahip bir varlık.
Zamana değer kazandırabilecek tek varlık insandır. Geçmişin muhteşem
mirasını, bugüne dek insanlığın yolunu aydınlatanları biliyoruz ve eserlerinden
fikirlerine ulaşabiliyoruz. Geleceğe ait planlar yapabilmek için te

