Hizmet Hareketi içinde transformasyon ve kadınların rolü

Ertuğrul İncekul
Yayınlanma Salı, Kasım 18 2025
İslam Dini, kadını alınıp satılan bir ticaret metası olmaktan azâde eylemiş ve Cenneti onun ayaklarının altına sermiştir. Kadın hakları konusunda söz söyleyebilecek yegâne din İslam’dır. Çünkü, gerek Kur’an-ı Kerim’e, gerek Peygamber Efendimiz’in tatbikatına, gerekse İslam tarihine baktığımızda, fertlerin hatalarından kaynaklanan bir takım suistimaller dışında, kadının en muallâ mevkii müslüman toplumlarda kazandığı görülür. Evet, İslam’da kadının diğer sistemlerde asla rastlanamayacak eşsiz bir konumu vardır. Günümüzün en modern sayılan toplumları bile, bu konuda onunla boy ölçüşemeyecek kadar geridir.
İslam’da hükümlerin yarısı kadınlar vasıtası ile gelir, başka dinlerde böyle bir örnek yoktur. Ümmü Seleme, Hafsa, Aişe (ra) gibi kadınlar vahye muhatap olmuşlardır.
Kadın tasavvufi metinlerde şefkat ve merhametin yeryüzüne yansıması olarak ele alınır. Duygu ve düşüncede sonsuza tam yönelen bir kadın ise nice mürşitlerin ve rehberlerin duyuramayacağı hakikatleri ruhlarımıza duyurabilir.
Sachiko Murata’ya göre İslam’da kadın ve erkek: Eşit, tamamlayıcı, ontolojik olarak aynı insanî hakikatin iki yönüdür. Kadına yönelik olumsuz algılar İslam’ın kendisinden değil, tarihsel kültürün ve ataerkil yorumların sonucudur.
Dünyada ‘’feminizm’’ kavram olarak tartışmalara açık, herkesin yüklediği farklı anlamlar var. Ama kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konusunda hala çok yolumuz olduğunu söyleyebiliriz. Ülkeleri yöneten parlementerler, bakanlar, başkanlar, dünya devi şirketlerin CEO’ları

