Başlıksız Yazı


Bu makalemde ele aldığım konu aslında çok yalın ve herkesin hemen hemen belki hergün bir kaç defa yaşadığı/yaşayabileceği türden bir olayı ifade ediyor. Ancak yazıma başlık olarak düşündüğüm ifade biraz akademik çağrışım yapıyor. Bu da daha başlamadan vazgeçmeye neden olur ve herkese faydasının dokunacağına inandığım önemli bir konunun okunmasına engel teşkil eder kanaatiyle bilerek metnin içine sakladım.
Günlük hayatttan, soru formatında iki örnekle konuyu ele almak istiyorum:
En yakın arkadaşlarınızdan birisinin bir haksızlık, başarısızlık, iş kaybı, başkasından kötü bir söz duymak vb. gibi olumsuz olaylar neticesinde yaşadığı üzüntüye şahit olduğunuzda ona karşı nasıl davranıyorsunuz? Onun acısını hafifletmek ve ızdırabını dindirmek için nasıl bir tutum sergiliyorsunuz? 
Evet, böyle bir durum karşısında arkadaşınızın yaşamakta olduğu duygularını evvela empati, hatta sempati ile içinize çekerek acısını kalbinizin en ücra köşelerinde bile hisseder ve şefkat duyguları ile onu teskin etmeye çalışırsınız değil mi?
Böyle bir durumda, 
Üzülme! 
Bu, hayatın sonu değil!
Ben senin yanındayım! Beraber üstesinden gelebiliriz...
gibi, onu rahatlatma maksadının da  ötesinde, hakikaten söylediklerinize de inanarak kalbinizin en derinliklerinden gelen samimi duygularınızı sözcüklerle bir bir ifade edersiniz diye düşünüyorum.
Sadece sözcüklerle mi? 
Hayır!
Yumuşak ses tonunuzla,  naif bakışlarınızla ve ipeksi dokunuşlarınızla da samimiyetinizi onunla paylaşırsınız.
Hakeza başka bir örnek;
Yine çok yakın bir arkadaşınızın çocuğunun, bir yaramazlık yapıp ailesini toplum içinde mahçup etmesinden, sınavında başarız olmasından, değerli bir eşyasını kaybetmesinden dolayı arkadaşınızın acı çektiğine şahit olduğunuzda ne yapa

YAZARIN SON YAZILARI

EN ÇOK OKUNAN HABERLER