Yemekler ve bayram

Bir aydır bayram bekleniyor. Beklenen bayramın kendisi midir yiyecekler midir bilinmez. Bayrama gerçek anlamının dışında yiyeceklerle dolu bir anlam yükleniyor ve ne yazık ki sonrası hiç düşünülmüyor. Bayram deyince aklımıza aile ziyaretleri, hediye almalar, çocuk sevindirmeler gelir. Bir de bunların yanında başka bir telaşa düşülür. Hangi yemekler yapılacak? En maharetli olunan yemek ve tatlı hazırlığına girilir. Sadece 1-2 çeşitle de sınırlı kalınmaz tabi. Ne kadar çoksa o kadar iyi ağırlanıyoruz demektir. İşte sıkıntı da burada başlıyor. Farklı yaşlarda farklı insanlar ağırlanıyor. Dolayısıyla yemekleri de ona göre düşünülmelidir aslında. Herkese özel yemek yapmaktan söz etmiyoruz tabi. En sağlıklı yemekler yapılsın ki herkes yiyebilsin. Sağlığımızı korumak için bayramda özellikle dikkat etmemiz gereken birkaç husus var. Ramazandan yeni çıktığımız için vücudumuz gündüz yemeklerine alışık değil. Bu nedenle çok da zorlamamalı. Sahurların yerini kahvaltılarımız almalı. İftardan sonraya bıraktığımız ara öğünleri de gündüze çekmeliyiz ki metabolizmamız eski çalışma hızına geri dönebilsin. Bayramda ara öğünler atlanabiliyor. Ancak geçişin sağlıklı olmasını istiyorsak ara öğünler yapılmalı. Evdeysek sorun yok ancak dışarıdaysak o zaman çantamızda taze meyve bulunduramasak bile kuru meyve bulundurup ara öğünleri yapmalıyız. Gündüz su içmeyi bırakmıştık. Şimdi yeniden suyu gündüze taşımalıyız. Ramazanda su ihtiyacımız yetersiz kaldıysa hemen telafi etmeliyiz. Gün içersinde eşit aralıklarla dağıtacak şekilde toplam 2 litre kadar suyu içmeliyiz. Metabolizmanın hızlanması, sindirimin düzenli çalışması, böbreklerin aktivasyonu için zorlansak da içmemiz gerekiyor. Belki küçük bir hatırlatma yapmakta fayda var. İçtiğimiz çay, meyve suyu, asitli içecekler kahve vb. suyun yerini tutmuyor. Yani ihtiyacımız olan suyu yine su içerek tamamlamalıyız. Ana ve ara öğünleri eşit aralıklarla güne yaymak gerekiyor. Her 2-2.5 saatte bir beslenmek gerekiyor. Kan şekerimizin dengede kalması için bu önemli. Bayram