ONLARA BİR YARDIM ELİ DE SİZ UZATIN...!

Ramazan ayına girdiğimiz rahmet ve bereketin sağanak sağanak yeryüzüne yağdığı bir zaman dilimi içerisindeyiz. Her şeyin zamanı ve mekanı aştığı ayrı bir manaya kavuştuğu bu uhrevi dönemde kalpler daha bir hassasiyet gösteriyor. Bir mümin olarak bu kıymetli zamanları en verimli şekilde değerlendirmemiz gerektiğinin daha çok şuuruna vardık. Her şeyden önemlisi de bu ayda yardıma muhtaç, etrafımızda kurtarılmayı bekleyen insanlar her zaman olduğundan daha bir yakınımızda. Bizler sofralarımızı türlü çeşit yiyeceklerle donatırken her türlü nimetin içinde rahatça hayatımızı idame ettirirken bugün dünyanın başka yerlerinde açlık, susuzluk ve sefalet içinde olan bunun için yaşam mücadelesi veren müslüman kardeşlerimiz var. Onlar aç ve susuz biçare şekilde bir yardım elinin uzanmasını bekliyorlar. Evet 21. yüzyılın acı gerçeğinden bahsediyorum sizlere. Afrika kıtasının Somali, Etiyopya, Kenya, Tanzanya, Uganda gibi bölgelerinde kuraklık, kıtlık ve sefalet hakim. Başta çocuklar olmak üzere onlar kurtarılmak için bizlerden yardım eli bekliyorlar. Afrikalı kardeşlerimiz için yapacağımız her yardım dışarıdan bakıldığında başkasına yönelik bir davranış gibi görünse de ihtiyacı olana vermek bizlere maddi ve manevi birçok olumlu kazanım sağlayacaktır esasen. Nitekim yapılan birçok araştırmada bunu kanıtlar niteliktedir. İngiltere'de özel bir üniversitede uzmanlar tarafından yapılan araştırmada her gün hayır işi yapan ya da benzeri iyiliklerde bulunan kişilerin daha pozitif olduklarını, stres seviyelerinin azaldığını ve beyindeki mutluluk hormonunun arttığını ortaya çıkarmıştır. Unutmayalım ki Ramazan ayı oruç tutmanın yanı sıra aynı zamanda yoksul ve muhtaç insanlara yardım etme paylaşma, dayanışma gibi manevi duygularımızı zenginleştirmek için önemli bir fırsat ayıdır. Bu ayı hakkıyla değerlendirebilmek insan olmanın bir gereğidir. Dinimiz de fakirlere, muhtaçlara, kimsesizlere yardım etmeyi özellikle emretmiştir. Çünkü tüm müminler bir vücudun azaları gibidir. Nasıl ki vücudun herhangi