Açık Teşekkür

Bir aylık yayın maratonu geride kaldı.
Bilmiyorum ipi göğüsleyebildik mi...?
Yaklaşık 80 saatlik canlı yayın ve bant çekimi.
Yüzlerce saatlik montaj.
Onlarca telefon görüşmesi.. onlarca yazışma.
27 ana yayın konuğu.. 26 aktüel konuk.
Tanzanya, Mısır, Almanya ve Amerika'da saatler süren Kuran-ı Kerim tilaveti çekimleri ve montajları...
E-posta kutuma gelen yüzlerce mesaj, mektup- hikâye, fotograf, teklif ve eleştiri.
Hepsi; öncelikle ve özellikle Türkiye'de kalan yüreği kırık, mahzun, melül, gadre uğramış, her şeyleri ellerinden alınmış, zulme uğramış, hâlâ bir yardım eli bekleyen arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, dostlarımız içindi.
Hepsi; bazısı bize düşman kesilmiş olsa da, eski seyircilerimiz içindi.
Son gün yayınında da vurgulamaya çalıştığım gibi, STV logosu altında biz kimsenin kuyusunu kazmadık.. kimseye tuzak kurmadık.. bile bile, kasten, isteyerek kimseye zarar vermedik.. Hiç kimse, yayınlarımızda, milletin,  vatanımızın, devletimizin ve  İslâm'ın aleyhine bir yayın yaptığımızı iddia edemez.
Hep iyiyi güzeli göstermeye, (son yıllardaki reyting kapma çılgınlığı hariç, ki o da belki de gerekliydi ama ben hâlâ bu akıma kapılışımızı  kabul edemiyorum) "televizyonculuğun bizcesi"ni yaparak, insanımıza faydalı olmaya gayret ettik.
Allah'a hamd u senâlar olsun ki, geçen sene "acaba gönüllere su serpebilir miyiz" diyerek çıktığımız yolda, bu sene de vazîfemizi tamamladık.
"Vazîfe" diyorum çünkü;
eğer insanların bir beklentisi varsa,
bir boşluk oluşmuşsa ve Sizin o boşluğu doldurabilme kapasiteniz varsa,
yıllarınızı harcamışsanız o yolda,
imkânlar oluşturabilecek insanlar varsa çevrenizde..
bir şeyler yapmalısınız.
"Daha iyile

YAZARIN SON YAZILARI

EN ÇOK OKUNAN HABERLER