Kıyameti koparamadılar

Maya takvimi sona ermiş. Kıyamet kopacakmış… Kıyameti koparamadılar. Zaten inanmadı kimse. Deyimleri haberciler severler. "Maya tutmadı" dediler. Hoşuma gitti. Ciddiye alanlar, "Yahu acaba hakikaten kopar mı bu kıyamet…" diyenler oldu. Öyle veya böyle, reklamını yaptılar bu "Maya"ların. Dünya da eğlencesine, bu sakızı üç beş gün çiğnedi. Geçen Yılmaz Özdil bu dünya geyiği haberin, ülkemizde nasıl büyütüldüğünü yazdı. Laf olsun torba dolsun iki kelam da sen buyur, meydan boş kalmasın. "Yalan”mış… Sonra dedi ki; Tıpkı... “Cami bombalayacaklar.” “Suikast yapacaklar.” “Casus subaylar.” “Kroki bulundu.” “İşte darbe planı”gibi yani.” Bunlar da "yalan"mış; “Şirince’nin şirin yalanlarını ilelebet sürdürmek mümkün değildi, 21 Aralık gecesi kılınan yatsı namazıyla beraber nihayete erdi. Bakalım, öbür yalanların mumu hangi yatsıda sönecek.” Yatsı mı kaldı… Sabah oldu. Balyoz davasında karar açıklandı. Sanıklar ceza aldılar. İstanbul'un üzerine çökmekten, insanları statlara doldurmaktan bahseden ses kayıtlarını dinlemeyen kalmadı. Yok yok yalan… İnanmayın siz… İçeri alındılar… Ergenekon davasında mütalaa aşamasına gelindi. Dava yakında sona erecek. Gene yalan… Karardan sonra uyananlar, Silivri sahillerinden kiraladıkları tekneyle balığa çıkarlar artık… Ergenekon da, Balyoz da bu ülkede koparılmak istenen kıyametin boyutlarını gözler önüne serdi. Asıl bu davalarla birlikte "yalanlar" sona erdi. Daha önce bir bardak suda fırtına koparanlar, şimdi kendi küçük kıyametlerini yaşıyorlar. [email protected] twitter: altan_akin