Burnumuzun dibi, burnumuzun direği...

Burnumuzun dibidir Suriye, burnumuzun dibidir Filistin. Burnumuzun kemiğidir, sızlar durur yıllar boyu. Yıllar oldu aynı kareler gelir gözlerimizin önüne. Daha ölmeyi bilmemiştir çocuklar, ölür durur. Öğretememiştir annesi, babası daha. İlk derstir “ölüm” Filistin’de. Yetimler ülkesidir Filistin… Şehitler ülkesidir Filistin. Çocukken yaşıtlarım ölürdü Filistin’de, şimdi çocuklarımın akranları can verir durur Filistin’de. Her defasında burnumuzun direği sızlar, sonu gelmez ıstırabın çaresizliği çıldırtır insanı. Dua, kalbimizin en derin köşelerinden yükselir göğe. Dünyanın en uzun savaşıdır. Dünyanın savaşıdır. Her canlı ölümü tadar da bu dünyada bu coğrafyada zangır zangır çıkar canlar bedenden. Kâinatta zerreye tekabül eder belki bu dünya, fakat annelerin, babaların, çocukların acı çığlıkları sonsuza ulaşan evreni sarıp sarmalar. Ateşkes ilan edildi. Daha önce de ilan edildi. Yıllardır ediliyor. Silahlar sustuğunda susarız. Silahlar patladığında konuşuruz. Dualarımız da böyledir. 1948 yılından bu yana süregelen savaş ufacık yerleşim bölgelerinden bugün ülkenin tamamını sarmış. Filistin haritasının yıllar içerisinde nasıl şekillendiğini gösteren foto galeriler her silahlar patladığında internet sitelerinde karşımıza çıkıyor. Tarihi okuyanlar yüzyılların nasıl geçtiğini görürler. Haritaların nasıl çizildiğini bilirler. Bir insan ömrüne sığmaz yaşananlar. Bir asır geçmiş savaş tohumlarının atıldığı zamandan itibaren. Çok kısa bir süre… Gazze, 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmış, birinci dünya savaşına kadar da birçok badire atlatmış. 400 yılın sonunda İngiliz mandasına girmiş. 1917 yılında yayınlanan Balfour deklarasyonu* ile Yahudilerin Filistin’e göçü başlamış. 1918’de Fransa, İtalya ve ABD yapılacak bütün girişimleri destekleyeceklerini bildirmişler. Konu bu ülkeler tarafından devlet politikası haline dönüştürülmüş. Görünür nihai amaç “Vaat edilen topraklar!(?)*” Ve bu topraklar üzerinde yaşayan insanların çektikleri kahır, bitmek bilmez hal alır. Dün