Filipinler
Moralsiz ve bitkinim. Günlerdir dünyanın dört bir yanına giden eğitim gönüllülerinin acı haberlerini alıyorum. Önce Güney Afrika’dan Galimbek Sharivkhan, sonra ABD’den Ömer Kaya ve en son geçen hafta Almanya’da vefat eden Yusuf Döndü.?
Gönlüm yas ikliminin kuytu köşelerinde bir tebessüm ararken kendimi Emniyet Amiri Ahmet Öztürk’ün önce ana karnındaki 4,5 aylık bebeğini; ardından eşi Ayşegül Öztürk’ün vefat ettiği haberini okurken buldum.?
Bir kez daha sarsıldım. Gözlerim doldu. 6 yaşında öksüz kalan masum bir çocuğun fotoğrafına bakınca ruhum daraldı. Kaçacak yer, sığınacak liman aradım. Bulamadım.
Çaresizlik içerisinde gözlerimden yaşlar damlarken aradığım liman, e-posta adresime Türkiye’den 16 bin kilometre uzakta, Filipinler’de tanıştığım aksiyon insanı İrfan Karabulut abimden gelen o mektup oldu.?
Okudukça hem yüreğim hem de zaman genişledi sanki. Zaman “Elif gibi dimdik” durmanın zamanı dedirtti . Bize de vesile olmak düştü. İşte İrfan Karabulut’un o er oğlu er polislere yazdığı o *mektup.
"Hicretten Anadolu’ya
Anadolu, bir yanda ceylanları avlayan sırtlanların diyarı, bir yanda yaralı da olsa yiğitliği bırakmayanların. Bir yanda yetimin parasını çalanı koruyan diğer yanda milyarları sıfırlamaya çalışanları baştacı yapan medya hipnozlu insanlarımız.
Anadolu sana ne oldu böyle? Hani sen bizim Kılıçarslan`ın askerlerine ayran dağıtan ?anamızın adını almıştın. Anadolu olmuştun. Reva mı şimdi polislere bu yaptığın? Ne çabuk unuttun gölgesinde dalgalandığın bayrağın gönderini 170 ülkeye diken kardeşlerini hicrete gönderdiğin günleri! Bilir ve hissederiz ki sen vefalısın. Ne oldu sana böyle neden öz evlatlarını boğmak istiyorsun?
Bilir ve inanır ki, bu yoldan Ebu Hanife’ler geçmiş, Hallacı Mansurlar’ın kanı var bu aşkta…
Ahmet Yesevi’nin hamuru. Çanakkale de Mehmetçi
YAZARIN SON YAZILARI
EN ÇOK OKUNAN HABERLER

