İftiracı rezil müptezeller

O televizyon programını yapan benim.

Meral Akşener’i programa davet eden de benim.

Yani bu programın ben ve Meral Akşener dışında üçüncü bir tarafı yok.

Olay şu;

Tarih 3 Mayıs 2015 Pazar..

MHP Genelbaşkanı Devlet Bahçeli Ankara Arena’da seçim bildirgesini açıklayacak.

MHP’nin bütün yöneticileri orada.

Ben de bir Ankara Temsilcisi olarak diğer meslektaşlarım gibi oradayım.

Ayaküstü MHP’li siyasetçiler ve parti yöneticileriyle sohbet ediyoruz.

Gitmeden önce televizyon programıma davet etmek üzere kendimce birkaç ismi belirledim.

Bu isimlerden biri de Meral Akşener’di.

Toplumda da, siyasette de karşılığı olan, sevilen bir isim.

Televizyonculuk açısından düşünüldüğünde de iyi bir konuk.

Meral Hanım salondaydı.

Yanına gittim selam verdim. Ayaküstü kısa sohbette kendisini her Cuma akşamları yaptığım televizyon programıma davet ettim. Bütün konuştuğumuz 3-5 cümleyi geçmez.

Normalde Meclis Başkanvekili olarak televizyonlara çıkmadığını ama seçim sürecinde çıkmaya başladığını söyledi ve kabul etti.

Hemen danışmanını çağırdı. Bu Cuma Abdullah beyin programına çıkalım siz ayarlayın dedi.

Bütün olay bu kadar basit.

Bir televizyoncunun bir siyasetçiye yaptığı bir televizyon programı daveti ve onun da kabul etmesi.

Bu davet için üçüncü bir kişinin devreye girmesi söz konusu değil.

Önü arkası sağı solu falan yok yani.

Üstelik Meral Hanım’ın seçim sürecinde ilk çıktığı kanal da Samanyolu Haber değil.

15 Nisan’da Habertürk Tv’de programa katıldı.

Gazetelere özel röportajlar verdi.

Hatta benim kendisine program davetini yaptığım 3 Mayıs günü Habertürk Gazetesi’nde tam sayfa özel röportajı yayınlandı.

Fakat rezilliğin dibine vurmuş bazıları tarafından bizim programımıza katılması üzerinden kendisine aşağılık bir iftira atıldı.

Bir senaryo yazıldı.

Aslında yabancı olduğumuz bir senaryo değil bu.

Aylardır bizzat ülkeyi yönetenlerin mey

YAZARIN SON YAZILARI

EN ÇOK OKUNAN HABERLER